Bu yazı bir özeleştiridir. Kişisel bir sorgulamadır. Hani ben bu sayfanın hem yaratıcısı ve hem de takip edeni olacaktım ya işte o yönde yazılmış bir yazıdır. Objektif değildir, hatta tamamen subjektiftir ve üstüne üstlük hafif depresif bir modda yazışmış bir yazıdır.
Az önce Steel Heart’tan She’s gone’ı dinledim. Yıllardır dinlemiyordum. Saçlarımı uzatıp, siyah t-shirt’ler giydiğim ve bol miktarda bira içtiğim dönemlerden kalma bir parça idi. Madem o dönemlere girdim devam edeyim dedim ve şimdi Deep Purple’dan Child in Time’ı dinliyorum....
31 Mayıs 2011 Salı
23 Mayıs 2011 Pazartesi
Sonsuzluğun küçük parçaları - İsim, Şehir, Hayvan

Ben oldum olası kitapları çok sevmişimdir. Yalnızca okumasını değil bizzat kendilerini de. Mümkün olduğunca ödünç kitap almak ve okumak yerine satın almam ve sonrasında okuduğum (ve alıp henüz okumadığım) kitapları yanımda tutmam bundan olsa gerek. Onların varlıkları beni mutlu eder. Evimizdeki değişiklikler 1 - Her şey oğlum için yazımda da belirtmiş olduğum gibi kitaplarımı ve onlara olan düşkünlük ve hassasiyetimi oğluma göstereceğim belki de...
16 Mayıs 2011 Pazartesi
Bir saç kesiminin gurur dolu hikayesi ... Mahalle berberi

Ben oldum olası hem kadınlarda ve hem de erkeklerde uzun saçı çok sevmişimdir. Bu huyumu çok iyi bilen eşim ise fırsat buldukça saçlarını kestirir. Hatta fırsatı olmasa da bir şekilde zaman yaratır ve gider kestirir. O saçlar biraz uzamaya görsünler, eşim şartlanmış gibi hemen kuaförünün yolunu tutar. Sonra da nasıl olmuş diye sorar üstelik. Gerçek fikrimi mi öğrenmek ister yoksa yalan konuşmaya devam etmemi mi arzu eder anlamış değilim. Sanırım...
5 Mayıs 2011 Perşembe
Hafta sonu üzerine sohbetler-6 Pazar çılgınlığı

Pazar günü. Haftanın yedinci ve son günü. Huzur günü. Leziz, bol çeşitli, insanda izler bırakan uzun kahvaltıların yapıldığı, masa başında kahvaltı sonrasında kahve içerken gazetelerin okunduğu, stresin minimum olduğu kendimizi yenilediğimiz gün. Parklarda amaçsız yapılan yürüyüşler, erken ve keyifli yenen akşam yemekleri, ertesi gün için yapılan hazırlıklar, uzun ve keyifli banyolar, bacaklar uzatılarak izlenen yorucu olmayan hafif filmler....
2 Mayıs 2011 Pazartesi
Hafta sonu üzerine sohbetler - 5 Cumartesi ateşi

Daha önceki bir çok yazımda da belirttiğim üzere oğlumuz, üzerine güneşin doğmasına kesinlikle izin vermez. Kör karanlıklarda uyanır ve uyandırır. Artık konuşmaya da başladı.Önce yatağından sesler gelmeye başlar. Hemen anlarsınız ki kalkmaya başlamış. Sonra da tatlı mı tatlı o sesi duyulur: “Babaaaaa, uyku bitti”.Bu cümlenin anlamı ise “hadi bakalım tembeller kalkın. Güneş neredeyse doğmak üzere. Gelin beni alın buradan. Karnım çok acıktı ve...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)