Evrendeki
kişisel noktam: ilk nefesim

Sonra bir gün eşim durup dururken bana bir mesaj gönderdi.
Mesaj bir astroloji uzmanının birkaç twitinden oluşan bir screenshot’tı. Belki
inanmayacaksınız ama yazdıkları tam da o sıralar hem de çok yoğun olarak
hissettiğim duygu ve düşüncelerimdi. Bu mesaj benim için varan 2 oldu.
Ben de oturdum ve araştırmalara başladım. Doğal olarak kendi
burcum ile ilgili bir çok araştırma okudum. Bir de baktım ki bugüne kadar pek de
yüzüne bakmadığım bu bilim dalı meğer aslında bir çok şeyler söylemekte ve
başıma gelen bir çok şeye cevap üretebilmekteymiş. Sorun ben de değil yıldız ve
gezegenlerdeymiş. Ahh bir yakalarsam şu Merkür’ü ona edeceğimi biliyorum ama
... Sonra araştırmaları kişiselleştirmenin gizemi ve cevapları hem de bir hayli
arttıracağını öğrendim. Hayatı ilk olarak içime çektiğim anı tespit edip bir
bilir kişiye gidebilirsem hayatımla ilgili bir çok soruya cevap bulabileceğimi
öğrendim. Zaman malum hızla akıp gitmekte. Bu modaya güneş, dünya, ay ve
yıldızlar da uymakta üstelik. İşleri güçleri yok akıp giden zaman içerisinde
sürekli yer değiştirip duruyorlar. Sırf bunlar mı bunları barındıran Samanyolu
da yine yer değiştirmekte. Balık baştan kokar tabii. Önemli olan bu sürekli
akan mekanizmada doğru bir kişisel nokta bulabilmek. İşte doğum saati ve yeri bu
işe yaramakta.

Biz iki korkak uzmanın asistanını aradık. Geldiğimizi ama korktuğumuzdan
giremediğimizi belirttik. Sağ olsun kendisi bizlere oldukça yardımcı oldu. Göze göze gelmezseniz bir şey yapmaz!!!!!
Ben de pencereden şimdi bakıyorum!!!!! Peki
ya istemeden göz göze gelirsek?? Gerçekten de bir kaç saniye sonra 1.katın
penceresi açıldı ve bir bayan köpek ile konuşmaya başladı. Biz de göz göze
gelmekten kaçınaraktan ve sürekli penceredeki bayanla konuşmaya çalışaraktan
(sözde köpeğe onu tanıdığımızı göstereceğiz ya) oldukça yavaş hareket ederek
binaya girmeyi başardık. Zafer artık bizimdi. Gerisi hem de çok kolay olacaktı.
Kedilerin fink attığı bir eve giriş yaptık. Kısa bir süre sonra bir odaya davet
edildim. Görüşme tek tek yapılacaktı. Eşim oyun dışı kalmıştı. Peki ama nasıl
dışarı çıkacaktı? Vahşi ve acımasız köpek onu orada bekliyor olacaktı. Üstelik
yanında ben de olmayacaktım. Neyse efendim bir güzel ben bir şeyler atıştırayım
dedi ve gözden kayboldu. Uzman bayan benim doğum tarihi ve yerimi sordu. Sonra
doğum saatimi sordu. Sürekli hareket eden evrende benim kişisel doğru noktama
erişip üzerinde onlarca sembol bulunan bir dairenin çıktısını aldı ve başladı
konuşmaya.
Neler mi bildi? Sizin için sıralayayım. Ama öncesinde
yinelemek istiyorum yalnızca doğduğum tarih ve saati ve yeri kendisiyle
paylaştım. Başka ağzımı açmadım.
Mühendis olduğumu, çocuğum olduğumu ve çocuğumun yaklaşık
doğum tarihini, yakın zamanda 10 kilonun üzerinde kilo verdiğimi, eşimin doğum
sonrası yaşadığı sıkıntıları, evdeki kadınların çok güçlü olduğunu ve tatlı
tatlı kapıştıklarını, son bir kaç yılımın ne kadar da zorlayıcı olduğunu, son 6
ayımın nasıl da kaos içinde geçtiğini, iş değiştirdiğimi, ve işimi sevdiğimi
hepsini bildi. Bunlar dışında beni benden daha iyi tanıyor gibiydi.
Karakterimi, duygu ve düşüncelerimi olduğu gibi ortaya bir serdi ki kendimi bir
an çıplak gibi hissettim. Yaklaşık bir buçuk saat boyunca benden konuştuk, beni
bana anlattı durdu. Sürekli beni çekiştirip, dedikodumu yaptı, üstelik ben
hemen yanı başındayken. Pes doğrusu. Bunlar dışında geleceğe ilişkin
fırsatların olabileceği, hayatımın olumlu yönde hareket etmeye başlayacağı
dönem ve zamanları da söylemedi değil hani. Bol bol not tuttum. Fazla
konuşmadım, konuşamadım, konuşturulmadım. Soru bile pek soramadım. Oysaki o
kadar hazırlanmış, bir çok soru türetmiştim. Gerek kalmadı açıkçası. Leb
demeden ne Çorum kaldı ne ahalisi.

Bugün eşimle görüştüm ve onu kendisinin de randevu alması
konusunda ikna ettim. Aslında bence ikna
olacağı vardı yoksa o benim konuşmamla pek ikna olmaz. Gidip görüşmesini
istiyorum çünkü onun da benim gibi rahatlamasını istiyorum.
Benim adıma ilginç ve bir o kadar da gizemli bir deneyimdi.
Tamam özgür irademle hayatıma yöne verebiliyorum ama gittiğim hangi yön olur
ise olsun olumsuzluklardan arınacağım bir çaba içerisinde bulacağım kendimi.
Bundan kaçış yok, o halde keyif almaya çalışmak en yerinde karar olacaktır. Ben
böyle düşünmeyi tercih ediyorum. Sizin nasıl düşüneceğinize yine sizler karar
vereceksiniz . Çünkü sizler kendi hayatlarınızın efendilerisiniz.
Yolculuğunuzda sizlere başarılar ve esenlikler dilerim.