Bu Blogda Ara

5 Kasım 2012 Pazartesi

Fırtına öncesi sessizlik


Hani derler ya fırtına öncesi sessizlik diye, işte içinde yaşadığımız dönem tam da bu lafa uygun düşmekte. Kırılma noktası ise yani fırtınanın kopma noktası ise 6 Kasım tarihi yani hepi topu bir gün sonrası ve tabii devam eden günler. ABD seçimleri sonrasında bir çok şeyin değişmeye başlayacağı kanısındayım, özellikle de finansal açıdan. Konu hakkında bir kaç görüşümü seçim öncesinde yazıya dökmek istedim. Umarım ilginiz çeker.

Öncelikle şunu belirtmem lazım ki içinde yaşadığımız ve her şeyin süt liman olduğu dönem bence spekülatif bir dönem. Farkındaysanız başta Birleşik Devletler ve Çin olmak üzere tüm ekonomik veriler bu sıralarda olumlu gözükmekte. Yeni dünyada mesela işsizlik nasıl olduysa azalmaya başlamış durumda. Doğunun korkulu ve gizemli ülkesinde ise üretim hacmi artmaya başlamış durumda. Bir tarafta anlı şanlı baş tüketici ve ithalatçı kovboylar, beri yanda baş üretici ve ihracatçı çekik gözler. Çekiklerde 10 yılda bir yapılan polit büro seçimleri yine bu sıralarda. Kovboylar zaten baş kovboyu 6 Kasım’da seçiyorlar. Ne şans değil mi? Dolayısıyla bu ülkelerde ortaya çıkan(çıkarılan) tüm ekonomik verileri bu açıdan değerlendirme fayda var diye düşünüyorum. Romney eğer başa gelirse savaş kaçınılmaz gibi. Kendisine verilen görev saldırganlık ve eminim düşünmeden yapacaktır da. Bundan çekinen Avrupa doğal olarak mevcut kovboyu desteklemekte ve ona destek amacıyla borç krizi ile ilgili kritik kararları sürekli olarak ertelemekte. Yunanistan, İspanya, İrlanda ve Portekiz kuzu kuzu kaderlerini beklemekte. Tüm kararlar seçim sonrasında ertelenmiş gibi görünüyor. 

Mevcut baş kovboy görevinde kalırsa ekonomik yönden büyük bir değişiklik olmaz zira zaten Cumhuriyetçi kovboylar tarafından atanmış Fed başkanı ile zaten mevcut Demokrat kovboy gayet uyumlu çalışmaktalar. Yani kim gelirse gelsin ekonomi değişmeyecektir ama dış politikaları muhtemelen 180 derece değişecektir. Demokrat kovboy başa geldiğinde en büyük görevlerinden biri kovboylar için yapılan aleyhtarlığı azaltmaktı.Bu yönde şartların da zorlamasıyla düşünün ki kovboylar yanlısı laik ve otoriter rejimlerin yerine İslamcı hükümetlerin geçilmesine izin bile verilmişti. Sonra sanırım bazı şeyler değişti şimdi yine eski cumhuriyetçi dış politikalarına geri dönüyorlar gibi. Son olarak Suriye’de yaşananlar bunun göstergesi gibi. Yani aslında demokrat kovboyun politikası artık rafa kalktı. Peki üstü çiz,len kovboy yerine cumhuriyetçi kovboy gelebilir mi? Hem ever hem de hayır. %47 & %46 fark o kadar az ki her şey olabilir. Düşünün ki Gore fazla oy almış olmasına rağmen seçilememişti. Kısacası birileri tarafından kim isteniyorsa o seçilecek gibi görünüyor. Petrolleri ellerinde tutmak için bir savaş gerekiyor, buna en uygun aday demokrat aday gibi görünmekte ama nasıl mevcut kovboy halen iş başındayken politika değişikliğine gidebildilerse yine seçilmesi sağlanıp ve yine istedikleri politika sağlanabilir. Yani aslında anlayacağımız yoktur birbirlerinden farkları. Belki söylenebilecek tek fark cumhuriyetçi gelirse strateji çok daha saldırganca olabilir.

Fırtına bir kere koptuktan sonra geri dönüş yok. Dünyada sıcak çatışmalar muhtemeldir ki artacak. Buna bağlı olarak da sıcak para bağımlısı bizimkisi gibi ekonomiler olumsuz yönde etkilenebilecekler. Bölgemizde hem savaş riski var gibi görünüyor ve bu durumda hem de ekonomik olarak bir daralma. Döviz yönünden bu durumda doğaldır ki bir sıkıntı yaşayabiliriz. Tüm bunlara 6 Kasım özel seçim programı nedeniyle sürekli ertelenen Avrupa borç krizini de eklersek tam bir cümbüşün hem bizi hem de tüm dünyayı beklediğini söyleyebiliriz. Ne diyelim dilerim yanılıyorumdur. Siz yine de harcamalarınıza dikkat edip, döviz cinsinden borçlanmayın derim.

2 yorum:

  1. bütün piyasa ve yatırımcılar seçime odaklanmış durumda zaten. eur/usd paritesi çakılıyor. daha da çakılır gibime geliyor. yatırımcılar temkinli. beklemedeyiz.

    omuz baş omuz formasyonu tamamlandı gibi. ama asıl kıyamet bence euro bölgesi ortaklarının yunanistan kaderini oylayacakları gün olacak..

    YanıtlaSil
  2. Belirtmiş olduğunuz gibi fitil Yunanistan ile ateşlenecek ama asıl Avrupa bombası Almanya'nın tüm karşılıksız yardımları (borç silinmesi de denebilir) meclislerinde üstelik gelecek seçimleri hemen öncesinde büyük ihtimalle reddetmesi ile patlayacak (aksi durumda zaten Merkel'in bir siyasi hayatı kalmayacak). Yunanistan'da troykanın istediği reform hareketlerine Demokratik Sol Parti hayır diyeceğini açıkladı. Pasok'da da çözülmeler başladı. Yunanistan raporu yine bir erteleme olmazsa ki seçimler biteceğine göre olmaz 12-13 Kasım AB Maliye bakanları toplantısında açıklanacaktır. Şenlik işte o zaman başlayacak. IMF son olarak borçlar silinmezse programdan çekilirim demişti. Yani çok değil bir kaç gün içerisinde Avrupa artık eskisi gibi olmayacaktır. Tabii bu bizi de etkileyecek. Dileyelim de senaryo bizim için en kötüsü olmaz.

    Değerli katkınız ve yorumunuz için çok teşekkürler bu arada ...

    YanıtlaSil